Yazmaya başladığım ilk zamanı hatırlıyorum. Benim için oldukça büyük olan bu kaçış zaman içinde tanımlayamadığım ve kelimelerle ifade edemediğim bir şeye dönüştü. Ürün açıklaması gibi sözcüklerimi anlamsızca ard arda sıralayamazdım tabi ki ama yan yana geldiklerinde de ifade eksikliği doğuyordu. O zamanlar annemden, babamdan, koca bir aileden kaçarken, şimdi bu kaçışın tek bir insana sirayet etmesi kadar aptalca bişey olamazdı. Önüne geçemedim. Kaçtığım her şeyin yerine koyduğum tek bir insanın bu eksikliğe ve aptallığa sebep olmasını aklım almıyor genel olarak. Bu benim suçum gibi hissediyorum çoğu zaman. Annem her zaman insanları çok sevdiğim ve sarılarak sevgimi gösterdiğim için kızardı. O kadar haklıymış ki sevgimin hiçbir insanda bir karşılığı olmadığını kollarımın arası boş kalınca anladım. Büyüyünce her şey çok farklı bir hale bürünüyormuş ve ben bunu çok geç fark ettim. Ne kadar akıllandığım konusunda kendimle hala ortak bir paydada buluşabilmiş değilim. İnsan akıllandığını
bendee!!!!
YanıtlaSil'hayat bir çikolata kutusu gibidir.içinden ne çıkacağı belli olmaz'
hayranlıkla izlenilecek bi film gerçkten.
YanıtlaSilVay canına! Forrest? -Neden koşuyorsun? -Dünya barışı için mi yapıyorsun? -Evsizler için mi? Kadın hakları için mi koşuyorsun? -Çevre? -Bunu neden yapıyorsun?
YanıtlaSilForrest: Canım koşmak istedi.
bayılıom :D
canım koşmak istedi deyip bütün avrupayı baştan sona koşmak ilginç :)
YanıtlaSil