Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zamansız Avuntular

Kafabindünya - Binlerce Özür ... İçinden çıkılmaz bir hal alıyor artık günler. Saatlere vurdu kendini aşk. Geçip gidiyor sanki içimden. Özletiyor kendini umarsızca. Düşünmüyor hiç. Unutmak pahasına yapılan onca şeyi es geçiyor. Sesini duyurduğun anda duruyor sanki bize karşı olan zaman. Sonraları, Kahve yapıyorum kendime seni unutmak için. Kahvaltılarımda hiçbir özen yok. Sen yoksun diye yemek bile yapmıyorum artık. Kahveyle geçiriyorum günlerimi. Basit çözümler arıyorum yokluğuna alışmak için. Unutmanın yolları varsa geri dönmenin de vardır diyorum sonra kendi kendime. Avutuyorum belkide. Her şeyden öte özlem duyguma ket vuruyorum. Yaptığım hiçbir şeyi eskisi gibi yapamıyorum. En önemlisi de arayıp özledim diyemiyorum. İstediğim zaman sesini duyamıyorum. Sarılamıyorum üşüdüğümde. Ellerim titriyor şimdi. Dokunmadı uzun zamandır sana.Isınmadı ellerinin arasında. Eskisi gibi dinleyemiyorum şarkıları. Sana dokunuyor sanki bütün sözler. Arka fonda çalan müzik,

-di aslında

Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki.. Kelimelere dökemiyorum.Sinirlimiyim, kırgınmıyım,öfkelimiyim yoksa hala çok mu seviyorum emin değilim.Aylarca bunun için mi sabrettim ben, yaptığım onca şeyin karşılığı bu muydu,  kendimi hiç olmayacak şeyler için mi yıprattım, boşa mı kürek çektim aylarca diyesim geliyor.Karşısına  geçip allah belanı versin, ağzıma sıçtın diyemiyorum.Senden nefret ediyorum, bencil, egoist herifin tekisin diyemiyorum. Sustuğum her an'a  lanet ediyorum.Kaybetmekten ne kadar korkmuşum.Kendime ne kadar hiçe saymışım.Aşkımın gururumun önüne geçmesine nasıl müsade etmişim.Ne kadar aptalmışım da görememişim hiçbir şeyi. Şimdi bunları ne kadar söylesem boş geliyor.İş işten geçtikten sonra. neye fayda eder kelimeler, kurulan cümleler. Dönebilir misin geriye? Aşık olduğun ilk güne, keşke dediğin her an'a istediğin kadar lanet et.Neyi getirir geriye ? Sahip olduğun her şeyi onda kaybettiysen, seni sen yapan ne kalmıştır ki ? Anlatamadığım bir çok şey var a

Gel istiyorum

Bir sonun başlangıcındayım. Yeni bir başlangıç istemiyorum. Unutmak istemiyorum. Kanayan yaralarıma zaman basmak istemiyorum. Ruhumu geri istiyorum. Her seferinde paramparça ettiğin kalbimi geri istiyorum. Saçlarını okşadığım ellerimi geri istiyorum. Söylediğin o yalanlara bir bir inanan kulaklarımı geri istiyorum. Seni zorlayan mantığımı geri istiyorum. Akıtmaktan hiç bıkmadığın göz yaşlarımı geri istiyorum. Beni ben yapan , benden aldığın ne varsa geri istiyorum. ya geri ver ya da geri gel. Aslına bakarsan onlar umrumda bile değil. Ben sensiz yapamıyorum. Kokun olmadan nefes alamıyorum. Saçlarımla oynamadığın zamanlarda uyuyamıyorum. Gelmeyeceğini hatırladıkça kalbim ağrıyor. Ben değil Kalbim özlüyor seni.

Sevmek, sonra biraz daha Ölmek

Sevmek .. Ne garip bir duygudur bu. Zamanında uğruna destanlar yazılmış onca sevdalı insan varken sevmeye korkuyor insan. Hiçbir aşkın, sevginin son unda mutluluk yok.Üzülen bir taraf var her birinde. Diğer tarafında çok da mutlu olduğu söylenemez aslında.  Sevgiyi mutluluğa bağlamak bu kadar mı zor ? Neden hep bir son düşünülüyor severken ? Korktuğumuz şey kaybetmek mi yoksa nasıl biteceğini bilmek mi ? Daha bir çok soru sorulabilir sevgiler hakkında. Peki ya cevaplar ? Bir türlü duyamadığımız, yoksa duymaya korktuğumuz cevaplar mı demeliyim ? Evet nerede o cevaplar söyler misiniz bana. Hep bir son ve o son lar hep kötü olmak zorunda değil mi. Hayatta ilk defa aşık olmuş biri olarak şunu söyleyebilirim ki , asla plan yapmayın. İyi ya da kötü demeyin.. Mutlu olup olmadığınızı tartışmayın. Bakın sonunu düşünmeyin demiyorum. Siz ne yaparsanız yapın binde bir ihtimal bile olsa düşüneceksiniz. Her başlangıcın bir sonu vardır ve bu sonu kendi ellerinizle hazırlarsınız gibi bi

korkmamalıydım !

Yazamadığım her gün daha fazla eksiliyorum.Ruhsal yapımı düşünürsek oldukça karmaşık bir haldeyim.Sorun şu ki korktuğum şeyler başıma geliyor ve bu berbat bir duygu emin olabilirsiniz.Attığınız adımlara dikkat etmeniz gerekiyor çoğu zaman ve siz bunu hiç yapmıyorsunuz.Tıpkı benim yapmadığım gibi. Şimdilerde korkularım daha farklı yönde aslında. Kimseye anlatamayacağım şeyler oluyor.Anlatamadıkça daha köreliyorum.Daha fazla tükeniyorum.En başlarda içim huzur doluyken şimdilerde o huzur yerini korkuya bırakıyor.Dikkat etmem , her şeyi yoluna koymam gerekirken daha da beter bir hale getiriyorum. Dokunduğum, hatta düşündüğüm her şeyi mahvediyorum. Evet bi desteğe ihtiyacım var.Bunu en iyi ben biliyorum.Ama bu bi dostun desteği olmalı.Umarsızca her şeyi paylaşabileceğim bir dost.Güvenebileceğim bir dost. Çıkış yolu bulmak zorundayım.Bu şekilde gitmeyeceğini bildiğim şeyler var ve bunların üstesinden gelmeliyim.Doğrumu yaptım yoksa yanlışın dibine mi vurdum emin değilim. Her zaman duy

Rengi olmayan İstanbul

Ufak ufak değişiklikler oluyor hayatımda.Başka bir şehirde yaşamanın verdiği korkuyla çıkıyorum biraz da yola.Kocaeliden bıktığım gerçeği vardı aylar öncesinde.Bazen gerçekten bıktığım oluyor, olmuyor değil. Ama sevinciyle üzüntüsüyle bunalmışlığıyla geçen bi 20 seneyi birden ardında bırakmaya kıyamıyor insan. Üstelik burası sandığınızdan daha küçük bir yer.Herkesi herkesi tanır.Esnaflar, gölcük çarşısı ailenizdir.Adım başı uğramanız gereken dükkanlar, insanlar vardır.Her şey elinizin altıntadır üstelik.ekmek almak için uzun bi yol yürümezsiniz.Aynı sokakta 12 berberin olduğu bir yerden bahsediyorum.Bi caddeye 15 sokak çıkar burda. Gideceğim yerden korkuyorum evet.Bu kadar küçük bir yerde doğup büyümüş biri olarak trafiğin hiç eksilmediği, gerekli gereksiz bütün insanların sanki bir anda sokağa çıktığı bir yere gitmek zor geliyor.Evet İSTANBUL' dan bahsediyorum.Çoğu insanın vazgeçemediği, herkesin farklı ve içler acısı bi hikayesinin olduğu İstanbuldan.Şiirlere konu , yazarlara d

Olmadı bu

Söylenicek, yazılıcak o kadar çok şey var ki ; baştan mı yoksa sondan mı başlamam daha doğru bilemiyorum.Hiçbir şeyin yolunda gitmediği bi hayatım var ve artık başa çıkamıyorum sanırım. Kelimelerim tükendi.Kurulan cümlelerin hiçbir anlamı yokmuşçasına çoğunu dinlemiyorum. Dinleyemiyorum. Sabretmeyi fazlasıyla öğrendim. Öğrendim öğrenmesine de, öğrendiklerimi uygulamak büyük bi sorun benim için. selam berbat ruh halim. merhaba berbat başlayan günlerim.

kahveler hep güzel kokar

Kendime kahve yapıyorum bu aralar.evden çıkmıyorum pek.bütün bir sene hep tatili ,  rahatlığı , geziceğim zamanı beklemiştim hep.şimdi bi afalladım.bi hobi bile bulamadım kendime. hem sıkılıyorum hem sıkılmıyorum. farklı bi ruh hali. aptalca. kabul ediyorum. o yüzden hep kahve yapıyorum kendime. toplu taşıma araçlarını sevmiyorum. bil hassa insan kokusundan nefret eder oldum. bu sıcakta her teyzenin ' kalk da ben oturayım ! ' bakışları altın da eziliyorum. yüzüme bakan her insanın gözlerinde bi merak ( acaba tanıyor muyum , ayy yanındaki kim kii , kesin öyle kesin böyle .. ) . bu gibi kısmi sebeplerden dışarı çıkmıyorum. o yüzden hep kahve yapıyorum kendime. Bu aralar biraz da aşığım galiba. duygularımın , karmaşanın içinde sürüklendiği zamanlardan bu aralar. korkuyorum her zaman olduğu gibi. bi red cevabı bi ters yönde tepki oldu mu her an depresyona girebilirmişim havası var üstümde. yine bi çözüm yolu bulamıyorum bu karmaşanın içinde. sonunda bütün suçu kendim

milkman -

Tarih atamadığım duygularım var benim. kelimelere sığdıramadığım düşüncelerim, cümlelerle anlatamadığım sevgim.. hani diyorum ki git söyle ne kaybedersin? ama kaybedersin işte. şuan konuştuğun gibi konuşamazsın, sarılamazsın aynı huzurla. bi kaybedersen bi daha geri alamazsın. bu lanet olası hayatta kaybettiğim ona şey varken şimdi bana bu duygu yoğunluğunu , her gün ölü bi kalple yatıp  ölü bi kalple kalktığım zamanları bi gülüşüyle yok eden adamı kaybetmeyi göze alamam. belki hissettiğim onca şeyi başkasına karşı hisseden bi adam. ama hayatımdaki boşlukları doldurmaya yetiyor her anıyla. her şarkıdaki aşkı yaşatıyor pekala. ama yetmiyor işte. ilk defa birini sevdiğim için mutluluktan çok hüznü yaşıyorum. keşke diyorum keşke hiç tanımamış olsaydın o kızı. keşke inkar ettiğin kadar unutabilseydin onu. söyle şimdi. aklının onda olduğunu bile bile nasıl söylerim sana  seni çikolata parçacıkları kadar sevdiğ  ...
hiçbir şey yazamıyorum artık. hiçbir şeye vakit bulamıyorum. kaldığım zor durumdan ötürü ösym'yi suçluyorum. arada girip yazmak fayda etmiyor tabiki. yaza kadar sabrediyorum. sonra bol bol yazıcam. mutlu olucam. ama şimdi gidiyorum.

Yelkovan boşa döndüğü zaman.

Bazen düşünüyorum ; zamansız, sırt çantama bir kaç eşya koyup gitsem buralardan. düşündüğüm onca şeyi geride bırakmaya hazırmıyım bilemiyorum. geride bırakabilirmiyim onu bile bilmiyorum. tek bildiğim çok fazla mutsuz olduğum. geçen her dakika benden bir parça alıyor sanki. sanki her şeyimi bırakıyorum zamana. sahip olamadığım duygularım, en sevdiğim insanlar, anılarım, özenle kurduğum hayallerim.. sahip olduğum hiçbir şey yok sanki. olmayan şeylere inanmışım. olmadığım yerlerde görmüşüm kendimi. saçımı savuran rüzgarı duygularım sanmışım. gözyaşlarımın sebebine toz demişim. asıl sebep sizken. yalanlar üzerine kurmuşum hayatımı. siz kadar yalan kelimelerle avutmuşum kendimi. inandığım masallarda kahraman yapmışım herkesi. sonu iyi biten masalları sevmişim sırf kötü sonlara alışmak zorunda kalmayayım diye. şimdi bu sitem niye diye soranlar; çocukken oynadığınız oyunların sırf başkalarını dinlemek adına yarım kaldığını hatırlar mısınız bilmiyorum. ama ben hatı