Ana içeriğe atla

Beklediğim sen değildin ama sendin

Hayat öyle bir yerde durdu ki, her şey tek bir kareye sığdı sanki. Son güldüğüm an, son ağladığım saniyeler, kızdığım, kırıldığım en son an sanki tek bir fotoğraf karesi gibi kaldı. Devamı olmayan anlar gibi kaldı. O an bitti yaşanılacak şeyler. O bitti. Ben bittim. Biz diye başlayan her şey zaten çok önceden bitmişti. Küçük bir kız çocuğu gibi savunmasız kaldım. Gördüğüm her fotoğraf karesi beni daha da çaresiz bıraktı. Beceriksizliğimin boy gösterdiği her dakika gözlerimde doldu. Nefesimde tükendi başkasına dokunduğun her an. Sonra yine olduramadığım geldi aklıma. 
Yine kendime kızdım.

İlk görüştüğümüzde saçlarımı okşadığın gibi hiçbir zaman okşamadığın geldi aklıma sonra. Uyuduğunda geçmesinden korktuğum için sayamadığım saatler geldi,
Parmak uçlarımı bileğine koyup " bak burası sen diye atıyor " dediğin avuntu cümlelerin geldi,
Gece yarısı uyanıp su dışında her şeyi içtiğin, 
Çok sevdiğin deri ceketin,
Çocuk gibi sevinerek aldığın botların,
Kızdığında, müzik dinleyerek uyuduğun,
Domatesi kabuğu soyulmuş yemediğin,
Asla ciddi bir şey konuşamadığın,
ve en çok da her gün yüzüme baka baka söylediğin onca yalan geldi aklıma.
Sonra ben, yine kendime kızdım.
Sırf sen,onu daha çok sevdin diye ben sana kızamadığım için kendime kızdım.
Sırf sen onun saçlarını hala okşuyorsun diye ben sana kızamadığım için kendime kızdım.


Kahve yaptım bu gün kendime.
Yanı başımda en sevdiğin şarkı çalarken,
Avuçlarımın içindeki parmak izlerini aradım.
Telefonum çalardı böyle zamanlarda ama çalmadı.
Uzun bir sessizlik oldu. 


Sessizliği, zamansız çalan kapı sesi bozdu. Ne kadar istemesem de kahvemi kenara koyup kapıyı açtım.

Beklediğim sen değildin 
ama sendin.

Saçların yine dağınık, eskiden de hiç sevmezdin saçlarını taramayı. Gözlerinde gece. Grinin kendini gösterdiği ruhun. Yine bir kadın yormuş ruhunu. Kalbin yine kırık. 
Sen daha fazla çaresiz hissetme diye sarıldım. Parmak uçlarımla sevdim saçlarını. 
Kalbinin kırıklarını nefesinde hissedince anladım. 

Gözyaşların omuzlarıma düştü.
Dayanamadım.

Kalbin üşümesin diye kendi kalbimi üşüttüm.
Sen yine sen olabilesin diye ben hem senden hem de kendimden vazgeçtim.



Ben yine küçük bir kız çocuğu gibi savunmasız kaldım.
Sonra yine kendime kızdım sana kızamıyorum diye.



...






" All the leaves are brown
And the sky is grey "









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül akşamı ..

Belki benim kağıt bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir.. Aynı anda başka insanlara Seni seviyorum demişizdir. Mutlak güven duygusuyla başımızı Başka omuzlara dayamışızdır. Olamaz mı? Olabilir. ♥

Gülerken Gözleriniz Kısılmasın

Bazen düşünüyorum da en büyük yanlışı ben yapmışım sanırım. Uçsuz bucaksız bir ormanda kaybolmuş gibi hissediyorum kendimi.Yolunu bulamayanlarla aynı havayı soluyorum sanki o ormanda.Her şey birbirine benziyor.Birkaç adımda bir duruyorum.Etrafıma bakıyorum.Kendi çevremde dönüyorum.Tanıdık bir yüz , bir ses arıyorum.Bulamayınca kendi başımın çaresine bakmam gerektiğini anlıyorum.Buraya kadar nasıl geldiğimi hatırlamaya çalışıyorum.Her şey kesik kesik.. Zaman kavramını yitirmiş gibi ne öncesini ne de şimdiyi hatırlayabiliyorum.Korkuyorum.Kandırılıyorum belki de.İnanmam gerektiğini düşündüğüm doğrularım var.Yanlışlanabilir olsalar da bunu yapıcak kimse yok.Yalnız demeye de dilim varmıyor.Öyle de değil aslında.Bulunduğum ortamın, durumun getirilerine maruz kalıyorum.Çaresizim.Elimden gelen şeyleri uygulamaya kalktığımda boşluğa düşüyorum.İster istemez kendimi suçluyorum.Çıkış yolları hep bir şeyler kaybettirir karşılığında.Buna hazırmıyım bilmiyorum. Her başlangıcım bu sefer farklı olaca

Sana bana bize ..

Sen şimdi gidiyorsun ya halimi bir gram sormadan Ruhumu unuttun galiba olanlara zor dayansam da Lütfen şunu unutma Dayanamadığın anda Katlanamadığın zamanda Gururun son bulduğunda Umarım orda olurum Gerek var mı sence kaçıp gitmek ne çare Zor durumlarda bile kıyamadım ikimize Kıyamadım sevgimize..