Ana içeriğe atla

Sen Gidersen

Sahip olmadığım kelimelerim var benim. Cümle haline geldiklerinde aitliğini daha da yitiren, kişiler tarafından anlamsızlaştırılan kelimelerim. Yorgunluğum ve tükenmişliğim ne yazık ki yazılarıma da geçiyor. İster istemez okuru sıkıyor ve bunaltıyor olabilirim. Ama inanın bu ara sahip olduğum tek şey bol sıkıntı ve çözümü olmayan problemler. 
Hayatımın durma noktasına geldiğini düşünüyorum. Keşke daha güzel bir anında durdurabilseydim. Keşke engel olabilseydim zamanın bu denli sıkıntılı ilerlemesine. Monotonlaşan hayatımın gözlerimin önünde daha da berbat olmasına dur diyebilseydim. 
Mesela ' sen ' li zamanlarda durdurabilseydim.. Keşke senin olduğun zamanki gibi kalabilseydi her şey. Biraz daha sadeydi o zaman kelimeler. Biraz daha durgun, biraz daha kız çocuğu.. 
Sen yokken kelimelerim yok. Kalbim olabildiğine yalnız. Ruhum sen öte..
Sen yokken dolmuyor damarlarıma kan. 
Islatmıyor yağan yağmurlar.
dokunmuyor bebek kokuları.
sevmiyorum bıyığı olan insanları. 

Sen yokken en çok neyi seviyorum biliyor musun ?
Şiirleri..
Şairler en büyük aşığım. 
En anlamlı kelimeleri sen.
Devrik cümleleri seni anlatan. 

Hem ;

Sen gidersen sesin gider 
Kokun gider yüzün gider 
Ay dolanır pusularda 
Tenim titrer gecem biter
Sen gidersen başkent gider
içim üşür ayaz düşer
İzmir'de Konak meydanı
İstanbul'da Taksim düşer
Sen gidersen canım gider
Adın geçer içim titrer
Şu dağlanmış yüreğime
Sevda denen akkor düşer
Sen gidersen herşey gider
Sesin gider,sesim düşer
Sen gidersen ey sevgili
Ben biterim,şiir biter...

Yorumlar

Yorum Gönder

Ellerinizden öper :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül akşamı ..

Belki benim kağıt bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir.. Aynı anda başka insanlara Seni seviyorum demişizdir. Mutlak güven duygusuyla başımızı Başka omuzlara dayamışızdır. Olamaz mı? Olabilir. ♥

Kaçmanın Dayanılmaz Hafifliği

 Yazmaya başladığım ilk zamanı hatırlıyorum. Benim için oldukça büyük olan bu kaçış zaman içinde tanımlayamadığım ve kelimelerle ifade edemediğim bir şeye dönüştü. Ürün açıklaması gibi sözcüklerimi anlamsızca ard arda sıralayamazdım tabi ki ama yan yana geldiklerinde de ifade eksikliği doğuyordu.  O zamanlar annemden, babamdan, koca bir aileden kaçarken, şimdi bu kaçışın tek bir insana sirayet etmesi kadar aptalca bişey olamazdı. Önüne geçemedim. Kaçtığım her şeyin yerine koyduğum tek bir insanın bu eksikliğe ve aptallığa sebep olmasını aklım almıyor genel olarak. Bu benim suçum gibi hissediyorum çoğu zaman. Annem her zaman insanları çok sevdiğim ve sarılarak sevgimi gösterdiğim için kızardı. O kadar haklıymış ki sevgimin hiçbir insanda bir karşılığı olmadığını kollarımın arası boş kalınca anladım.  Büyüyünce her şey çok farklı bir hale bürünüyormuş ve ben bunu çok geç fark ettim. Ne kadar akıllandığım konusunda kendimle hala ortak bir paydada buluşabilmiş değilim. İnsan akıllandığını

Gülerken Gözleriniz Kısılmasın

Bazen düşünüyorum da en büyük yanlışı ben yapmışım sanırım. Uçsuz bucaksız bir ormanda kaybolmuş gibi hissediyorum kendimi.Yolunu bulamayanlarla aynı havayı soluyorum sanki o ormanda.Her şey birbirine benziyor.Birkaç adımda bir duruyorum.Etrafıma bakıyorum.Kendi çevremde dönüyorum.Tanıdık bir yüz , bir ses arıyorum.Bulamayınca kendi başımın çaresine bakmam gerektiğini anlıyorum.Buraya kadar nasıl geldiğimi hatırlamaya çalışıyorum.Her şey kesik kesik.. Zaman kavramını yitirmiş gibi ne öncesini ne de şimdiyi hatırlayabiliyorum.Korkuyorum.Kandırılıyorum belki de.İnanmam gerektiğini düşündüğüm doğrularım var.Yanlışlanabilir olsalar da bunu yapıcak kimse yok.Yalnız demeye de dilim varmıyor.Öyle de değil aslında.Bulunduğum ortamın, durumun getirilerine maruz kalıyorum.Çaresizim.Elimden gelen şeyleri uygulamaya kalktığımda boşluğa düşüyorum.İster istemez kendimi suçluyorum.Çıkış yolları hep bir şeyler kaybettirir karşılığında.Buna hazırmıyım bilmiyorum. Her başlangıcım bu sefer farklı olaca