Söyle be büyük adam, ' sayende ' bu kaçıncı 0 (sıfır) ı tüketişim ?
Sana ait bütün kelimelerimi tükettim bu gün. Yaptığım en iyi şeyin seni sevmek olduğunu düşündüğüm zamanlara lanet ettim ilk defa. Bunun sebebi sen misin yoksa ben miyim bilinmez. Ama beni hataya sen sürüklemedin, kendim sürüklendim. Kendim yaptım onca aptallığı. Her defasında inandım.
Güvendim lan güvendim. bu kadar basit miydi seveni kandırmak. Bu kadar mı kolay artık yalan söylemek. Yüzüme bakarken hiç mi için acımadı be adam. Hiç mi gururun yok senin.
Orospu çocukluğunun bu kadarı da çok fazla.
Ben kötü biri değilim. Sadece sessizliği bilirim. Ama artık susmak istemiyorum. İnsanın, sustukça daha da üzüldüğünü biliyorum. Yıprandım. Tükendim. Rüzgarında bi o tarafa bi bu tarafa savruldum.
E be vicdansız nasıl yaşarsın sen şimdi o yürekle. Bi de utanmadan, yaptığın onca acımasızlıktan sonra kalkıp bana sevgiden bahsetmez misin.
Ah be oğlum sen ne anlarsın sevgiden, kıymet bilmekten falan. Sen daha insan olmayı başaramamışken ne vasıflar yüklemişim sana. Neler beklemişim senden. Beklentilerim yük olmuş sana. Dayanamamış başka birini sevmişsin bi de.
Ayrılmayı bekleseydin keşke be. O kadar mı acelen vardı.
Bu arada ' neyeydi ' bu acelen gerçekten ?
Bu kadar acelen varsa aşka, beni neden araya sıkıştırdın be adam. Neden özledim dedin. Neden özlemeye alıştırdığım bedenimi tatlı bi telaşa terk ettin yine.
" Bu kız bu kadar severken bi de üstüne bunu eklemek ayıp olur " demedin mi hiç. Günler, saatler, hatta dakikalar zor gelir, dayanamaz diye düşünmedin mi hiç.
Sen nasıl bi şerefsizsin be oğlum.
Ben şimdi sana ne kadar küfür etsem az.
Hangi kelimeyi ziyan ederim şimdi sende.
Giden onca vaktime mi yanayım, kullanılıp kenara atılan sevgime mi yanayım, bi anda tuzla buz ettiğin kalbime mi yanayım, sende tükettiğim onda iyi niyetime mi yanayım..
Söyle be büyük adam.
Sen söyle,
ben şimdi neye yanayım.
Ben aylarca içimden geldiği gibi değil, içimden sen geldiği gibi yaşadım.
Şimdiden sonra sadece pişman oluşlarını beklicem,
dört gözle o günleri beklicem.
" Naptım ben lan, nasıl aldattım o kızı, nasıl kandırabildim onca ay, nasıl kıymetini bilemedim, nasıl ağlattım hiç umursamadan .. " diceğin günleri beklicem.
O devran bi gün döner be adam.
' Bittiğin ' o noktada,
Tam orda olucam.
Benden aldığın, ben de tükettiğin ' iyi ' ye dair ne varsa ..
Şimdi kadehimi olmayan şerefine kaldırıyorum.
Nice ' sıfır ' ı tüketişlerime..
Sana ait bütün kelimelerimi tükettim bu gün. Yaptığım en iyi şeyin seni sevmek olduğunu düşündüğüm zamanlara lanet ettim ilk defa. Bunun sebebi sen misin yoksa ben miyim bilinmez. Ama beni hataya sen sürüklemedin, kendim sürüklendim. Kendim yaptım onca aptallığı. Her defasında inandım.
Güvendim lan güvendim. bu kadar basit miydi seveni kandırmak. Bu kadar mı kolay artık yalan söylemek. Yüzüme bakarken hiç mi için acımadı be adam. Hiç mi gururun yok senin.
Orospu çocukluğunun bu kadarı da çok fazla.
Ben kötü biri değilim. Sadece sessizliği bilirim. Ama artık susmak istemiyorum. İnsanın, sustukça daha da üzüldüğünü biliyorum. Yıprandım. Tükendim. Rüzgarında bi o tarafa bi bu tarafa savruldum.
E be vicdansız nasıl yaşarsın sen şimdi o yürekle. Bi de utanmadan, yaptığın onca acımasızlıktan sonra kalkıp bana sevgiden bahsetmez misin.
Ah be oğlum sen ne anlarsın sevgiden, kıymet bilmekten falan. Sen daha insan olmayı başaramamışken ne vasıflar yüklemişim sana. Neler beklemişim senden. Beklentilerim yük olmuş sana. Dayanamamış başka birini sevmişsin bi de.
Ayrılmayı bekleseydin keşke be. O kadar mı acelen vardı.
Bu arada ' neyeydi ' bu acelen gerçekten ?
Bu kadar acelen varsa aşka, beni neden araya sıkıştırdın be adam. Neden özledim dedin. Neden özlemeye alıştırdığım bedenimi tatlı bi telaşa terk ettin yine.
" Bu kız bu kadar severken bi de üstüne bunu eklemek ayıp olur " demedin mi hiç. Günler, saatler, hatta dakikalar zor gelir, dayanamaz diye düşünmedin mi hiç.
Sen nasıl bi şerefsizsin be oğlum.
Ben şimdi sana ne kadar küfür etsem az.
Hangi kelimeyi ziyan ederim şimdi sende.
Giden onca vaktime mi yanayım, kullanılıp kenara atılan sevgime mi yanayım, bi anda tuzla buz ettiğin kalbime mi yanayım, sende tükettiğim onda iyi niyetime mi yanayım..
Söyle be büyük adam.
Sen söyle,
ben şimdi neye yanayım.
Ben aylarca içimden geldiği gibi değil, içimden sen geldiği gibi yaşadım.
Şimdiden sonra sadece pişman oluşlarını beklicem,
dört gözle o günleri beklicem.
" Naptım ben lan, nasıl aldattım o kızı, nasıl kandırabildim onca ay, nasıl kıymetini bilemedim, nasıl ağlattım hiç umursamadan .. " diceğin günleri beklicem.
O devran bi gün döner be adam.
' Bittiğin ' o noktada,
Tam orda olucam.
Benden aldığın, ben de tükettiğin ' iyi ' ye dair ne varsa ..
Şimdi kadehimi olmayan şerefine kaldırıyorum.
Nice ' sıfır ' ı tüketişlerime..
ellerine sağlık çok güzel yazı :) bize de bekleriz :)
YanıtlaSilsaç modelleri
Teşekkürler :)
YanıtlaSilSizi bu kadar üzen o o...çocuğu. İnanın belli bir zaman geçince üzüldüğünüze üzüleceksiniz sadece. Zaman tüm acıların ilacıdır. Biliyorum çok zor olsada...
YanıtlaSilZaman her şeyi daha da zorlaştırır. Yaralar daha da derinleşir zamanla..
YanıtlaSilBu arada stajın hayırlı olsun. İşine dört elle sarıl ( her ne kadar yaşadıklarını unut, aldırma desemde ) unutmaya çalış. Benim yaşıma gelince anlayacaksın her şeyi. Bu hayatta işinle, mesleğinle, maddi gelirinle Türkiye de varsın. ( bu yanlış yada doğru gelsede sana bu hayat böyle maalesef ) bir ağabey gibi konuştum haddim olmayarak ama sizin için içimden gelenleri yazdım...
YanıtlaSilÖncelikle teşekkür ederim. İçinizden gelenleri yazmanıza çok mutlu oldum. Söylenen her cümle benim için yeni bir fikir o yüzden karşı değilim böyle şeylere.Daha yaşamam gereken çok fazla şey var o yüzden ayakta durmaya çalışıyorum.İlginiz ve tavsiyeleriniz için tekrar teşekkür ederim.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Sağlığın yerindeyse ve bir şeylerle meşgulsen inan buna şükret. Neler, neler bu hayatta...Sağlıcakla kal
YanıtlaSil