Ana içeriğe atla

geldim gördüm ve sövdüm.

Aylardır bloğuna hiç bir şey yazamamak nedir bilir misiniz siz. kağıtlara yazmak nedir bilirmisiniz siz. sınav mağduru öğrencinin netten uzak kalma dramıdır bu. sınav demişken ; öysm 'ye hala sövesim var. canlı yayına çıkıp hepsine küfür edesim var. her sene kopya iddası çıkıyor ve her seferinde de utanmadan inkar ediyorlar. ulan ayıp be. yapıyosun bari yapmadım deme. işin kötü yanı kanıtlayamıyorsunda. adamlar ne yapıp ne edip bi şekilde çıkıyorlar işin içinden. yazık be lan yazık. ben onca ayımı boşuna mı heba ettim. o kadar öğrenci boşuna mı çalıştı. milletin hakkını yemekten bıkmadılar. ondan sonra öğrenci isyan ediyo. eder tabi. sen milletin hakkını yersen eder. her sene kopya iddasıyla kendini iğrenç bi konuma düşürürsen eder !
eğer ki bu haksa , buysa adaletiniz ; isyanları bastırmicaksınız arkadaşım ! ben veya bi başkası hakkını ararken ağzını açmicaksın.
pazar günüde mitinge gidicem.
hepinize sövücem ve hakkımı, onca öğrencinin hakkını savunucam.
bu devlet adam olmaz orası ayrı bi mesele.
insanlarımız bu kadar cahilken, bu kadar pasifken hiç bişey olmaz.

neyse benim sinirim daha geçmez.
yazıcak çok şeyim var.
ara sıra geliciiimm buralara.

Lys 'ye çalışmaya devam.
g.tü kurtarmak lazım.
burdan gitmek lazım.

 esen kalın.

Yorumlar

  1. Hadi yine sen kurtarmşsın seneye benim zorlu maratonum başlıyor ne yapacağımı bilmiyorum blogumdan uzak(blogumu yeni açtım ama olsun :)) seninde bu işlere için dolmuş umarum lysde iyi puan almıştırsın inşallah seneye birşey çıkmaz sınv iptal kopya vs. bizimde başımız ağrımasın bu arada blogunu begendim 2009 dan beri yazıyorsan :) arada benimde bloguma bakarsan sevinirim adi görüşürüz cemalettin-yilmaz.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. istediğim bölüme tutmuyor ne yazıkki. 1 sene daha buralardayım.bloğuma yazamıyorum pek vaktim olmuyor.beğendiğin içinde teşekkür ederim (:

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Ellerinizden öper :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaçmanın Dayanılmaz Hafifliği

 Yazmaya başladığım ilk zamanı hatırlıyorum. Benim için oldukça büyük olan bu kaçış zaman içinde tanımlayamadığım ve kelimelerle ifade edemediğim bir şeye dönüştü. Ürün açıklaması gibi sözcüklerimi anlamsızca ard arda sıralayamazdım tabi ki ama yan yana geldiklerinde de ifade eksikliği doğuyordu.  O zamanlar annemden, babamdan, koca bir aileden kaçarken, şimdi bu kaçışın tek bir insana sirayet etmesi kadar aptalca bişey olamazdı. Önüne geçemedim. Kaçtığım her şeyin yerine koyduğum tek bir insanın bu eksikliğe ve aptallığa sebep olmasını aklım almıyor genel olarak. Bu benim suçum gibi hissediyorum çoğu zaman. Annem her zaman insanları çok sevdiğim ve sarılarak sevgimi gösterdiğim için kızardı. O kadar haklıymış ki sevgimin hiçbir insanda bir karşılığı olmadığını kollarımın arası boş kalınca anladım.  Büyüyünce her şey çok farklı bir hale bürünüyormuş ve ben bunu çok geç fark ettim. Ne kadar akıllandığım konusunda kendimle hala ortak bir paydada buluşabilmiş değilim. İnsan ...

Paralel Evrenlerde Kararsızlık

Bu zamana kadar sahip olamadığım şeyleri mi sevdim yoksa sevdiğim şeylere mi sahip olamadım bilmiyorum. Bunu zaman içinde anlamaya çalışırken fark ettim ki zaman herkes ve her şey için akıyormuş. Kaybettiğim şey aslında zamanmış. Her şeyi sindirebilirdim belki ama zamansal problemlerin yarattığı duygusal tahribatlarla başa çıkamıyorum. Sabah uyanır uyanmaz kendimi ödüllendirmek adına kahve yapıyorum. Hava dünden daha soğuk. Gökyüzü grinin ve mavinin en bunaltıcı yönlerini almış kendine. Dün geceden kalan playlist, sarhoş bir insanı andırarak sabahın ilk ışıklarında dahi çalmaya devam ediyor. Üstümdekilere bakmaksızın evin verandasına adım atıyorum. Soğuk kollarımı ısırıyor sanki. Yüzüme çarpan rüzgar, ormanda çekilen kaçış sahnelerini hatırlatıyor. Hissediyorum, üşüyorum, iliklerime kadar çarpıyor ama ne var ki aldırış edesim gelmiyor. Geceleri oturup yıldızları izlediğim, annemden kalan sıkıcı ama bir o kadar da en sevdiği şarabından kokan (nasıl olduğu konusunda en ufak bir fikri...

Çalılara Takılan Hayatlar

Hayatın bunca kaosuna terk edilmiş olmayı tabi ki dilemezdim ama hiçbir şey düşündüğüm ve istediğim gibi gitmedi. Öyle ki gitmeyecek de.  Paranın ve işin, sevgiye tercih edildiği bir hayatın içinde nefes alıyor olmak canımı ne kadar yakıyor bilemezsiniz. Yokların içinden var etmeye çalıştığım bunca hayat planı, yerini bulamayan kocaman bir sevgi ve başkalarının değer yargıları arasına sıkıştırılmış değer sorunsalı. Nedendir bilinmez başkalarının düşünceleri arasında kaybolmaya can atan insanoğlu, bu düşünceler çerçevesinde hayatını idame ettirmeyi öğreniyor ama kendi kararlarını verebilmeyi ve verdiği kararlarla mutlu olmayı beceremiyor.  İnsanoğlunun insiyatifine bırakılan bu hayatlar ne yazık ki yaşam telaşı içerisinde bölünmeye uğruyor. İş, aile, para, birliktelikler, akadaşlıklar... İstiyoruz ki hayatımız parçalansın ama bütün parçalar bizde kalsın. Peki sonra? Bir araya getirilemediği zamanda elinizde avucunuzda kalan şeyler sadece birbirinden kopmuş parçalar oluyor. Sonr...