Tam olarak ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum Yürüdüğüm yolların sonu yok Hissettiğim duygularım bir anlamı bile yok Yıllar önce kaybolduğum ormana tekrar düşmüş gibiyim. Yanımda kırmızı papuçlarım Nefes almamı sağlayan kıyafetlerin Dokunamadığım anılarım var yanımda Hiç sevmediğin o yağmurlar yağıyor şimdi üzerime Üşüdüğümde sarılamıyorum Uykunun en tatlı geldiği göğsünde uyuyamıyorum Bir gürültü Bir çığlık var Her adımda biraz daha artıyor Normalde kendime bile söylemekten çekindiğim korkularımı Şimdi kendi kendime yenmeye çalışıyorum Rüzgar saçlarımın arasından geçip gidiyor Biraz daha dağılıyor saçlarım Sonradan farkına varıyorum Yokluğun öyle yoğun Yokluğun öyle kalabalık Endişelerim bundan. Pazartesi sabahlarını sevmezsin sen. Aslına bakarsan kendinle ilgilenemediğin hiçbir günü sevmezsin. Düşün ki yokluğunda her günüm pazartesi Her günüm kalabalık Biz yokuz. ondan bu kalabalık. gelsen daha yalnız olurdum..
Kozmopolit yapının içinde sığlaşan fenomenlerim ..