Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Manifesto

Herseyı ben hazırladım,sonu baska bır senarıste bırakılmıs az butcelı bır dizi gibi.dudak ustundekı boslukta uyumaktı dıleklerımız..herkesın istemi bir'ken,herkes histerilerini yan koltuguna oturtuyor.bir üç beş derken ne kadar kalabalık olduk degıl mı.bir oda yetmıyor..benım ıcın ıse sehır dar gelmeye basladı..kozmopolit yapının ıcınde sığlaşan fenomenlerım yerını donuk bakıslara bıraktı.artık hersey daha net,komplikeleştirilmiş determineligin bir polemigi kalmadı..monologlarım bogazla,martı fotograflarıyla ve tanıdık bır kaç kaldırım taslarıyla..

Sonuçsuz nedenler

İçimde bi burukluk var. Bi yanım çok boş, çok eksik. Hiç bişey hissedemiyorum sanki. Kırgınım. Kızgınım.. Mutluluk hariç bütün duyguları aynı anda yaşıyorum sanki. Çözemedim, anlamlandıramadığım birşeyler var içimde. Hep mi bi yalana inanır insan ? Nerde gerçekler ? Nerde inanılması gereken doğrular ?  Zayıf düştüm, yine yenildim aşka. Elim kolum bağlı.  Her sabah uyandığını anlayamamak nedir bilir misiniz ? Uyurken gördüğüm mü , yoksa yaşadıklarım mı bir rüya anlayamıyorum. Mutlak rüyaların etkiye tepkisi gibi. Aşk ve nefret bu kadar mı yakın olur birbirine ?  Ben daha nefret etmeyi bile beceremiyorum oysaki .. Paralel bir evrende kendi fotoğrafını çekmek gibiymiş aşk.. Tanrı bulgularından uzak ; Kendi bulgularının içinde kaybolmak gibi..